7 Mart 2009 Cumartesi

Sorgu

“Ne yapıyorsun bakayım sen burada?”
“Bekliyorum.”
“Ne bekliyorsun?”
“Size ne?”
“Ne demek size ne? Benim apartmanımın karşısında bekliyorsun.”
“Sizi ilgilendiriyor mu?”
“Evet ilgilendiriyor. Hem de çok ilgilendiriyor. Bir saattir buradasın. Pencereden izledim seni. Söyle bakalım kimsin sen ve burada ne bekliyorsun?”
“Sizi ilgilendirmez.”
“Bana bak hemen soruma cevap ver yoksa polis çağıracağım.”
“Bir arkadaşı bekliyorum.”
“Kim bu arkadaş?”
“Yahu size ne kimi beklediğimden, arkadaşımın kim olduğundan.”
“Beni sinirlendirme! Burada çok yakın zamanda nahoş hadiseler oldu. Hırsızlık gasp filan… Dolayısıyla burada kimi beklediğin beni bal gibi ilgilendirir. Kimi bekliyorsun dedim sana?”
"Arkadaşımı dedim ya!"
“Böyle arkadaş mı beklenir? Hemen polis çağırıyorum.”
“N’olur? On dakika daha. Lûtfen, sadece on dakika daha…”
“Peki adın ne senin?”
“Ömer.”
“Ömer ne?”
“Ömer Sümer.”
“Yaşın kaç senin?”
“Yirmi.”
“Nereden bileceğim doğru söylediğini? Çıkar kimliğini göreyim.”
“Buna yetkiniz yok.”
“Polisin var ama. Hemen çıkar yoksa polis çağıracağım.”
“Peki. İşte bakın.”
“Tamam peki ikna oldum Ömer. Ama söyle bakalım kim bu beklediğin arkadaş. Arkadaş böyle kaldırımda saatlerce beklenir mi?"
“Sevgilimi bekliyorum ağbi. Allah kahretmesin. Dün akşam kavga ettik. Onu çok üzdüm ağbi. Çok kötü sözler söyledim. Haksızlık ettim. Terketti beni. Sabaha kadar uyuyamadım. Sabahı zor ettim ağbi. Milyon kere aradım. Telefonunu da açmıyor. Mesaj attım. Yalvardım mesajlarda. Cevap bile vermedi. Çok kötüyüm ağbi. Anlatamam sana... Bugün dersi var. Evden çıkmasını bekliyorum. Bir çıksın; ayaklarına kapanacağım ağbi...”
"!!!!!!!!!"


© Emin Akçaoğlu